Çocuk Hastalıkları: Belirtileri, Tedavileri ve Korunma Yöntemleri

Bir ebeveyn olarak, çocuğunuzun sağlığı sizin için en önemli konulardan biridir. Çocuklar, bağışıklık sistemleri henüz tam olarak gelişmediği için hastalıklara karşı daha savunmasızdır. Bu nedenle, çocuk hastalıkları hakkında bilgili olmak ve korunma yöntemleri hakkında fikir sahibi olmak önemlidir. Bu makalede yenidoğan dönemi hastalıkları, ateşli hastalıklar, üst solunum yolu enfeksiyonları ve bulaşıcı hastalıklar gibi çocuk hastalıkları çeşitleri, belirtileri ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi edineceksiniz. Ayrıca, çocuklarınızı korumak için uygulayabileceğiniz önlemler hakkında da bilgili olacaksınız.

Yenidoğan Dönemi Hastalıkları

Yenidoğan bebekler henüz bağışıklık sistemlerini geliştirmedikleri için, birçok hastalığa karşı savunmasız durumdadırlar. Sarılık, yenidoğan akne ve göbek fıtığı gibi yaygın hastalıkların yanı sıra, enfeksiyonlar da sık görülen sorunlardır. Yenidoğan bebeklerde süt çürümesi, kabızlık, gaz sancıları da sıkça rastlanılan diğer sorunlardır.

Sarılık, bebeklerde en yaygın görülen hastalıklardan biridir. Bebeğin cildi veya gözlerindeki sararma belirtileriyle kendini gösterir. Tedavi seçenekleri arasında, UV ışınları veren cihazların kullanılması, kan transfüzyonu gibi yöntemler bulunur.

Neonatal akne, bebeklerin yüzünde küçük kırmızı lekelerin oluşmasıyla kendini gösterir. Bebek yağları, annenin hormonları ve bakterilerin neden olduğu bir durumdur. Özel bir tedavi gerektirmez, ancak genellikle kendiliğinden geçer. Göbek fıtığı ise, göbek bölgesinde şişkinliğe neden olan bir durumdur. Genellikle kendiliğinden iyileşir, ancak doktor kontrolü altında takip edilmelidir.

Yenidoğan dönemi hastalıklarında en önemli korunma yöntemi, bebeğin bakımına özen göstermektir. Bebeğin sağlıklı bir ortamda tutulması, düzenli emzirilmesi ve hijyenik koşullarda bakılması, hastalıklardan korunmada en önemli adımdır.

Sarılık

Yenidoğan bebeklerde sık görülen bir hastalık olan sarılık, bebeğin cildinin ve gözlerinin sararmasıyla kendini gösterir. Bu durum, bebeğin vücudunda fazla miktarda bilirubin adı verilen sarı renkli bir maddenin birikmesi sonucunda oluşur. Normalde, karaciğer bu maddenin atılmasını sağlar ancak yenidoğan bebeklerde bu işlev henüz tam anlamıyla gelişmediği için sarılık görülebilir.

Sarılık belirtileri arasında, gözlerin sararması ve cildin sırayla sarıya dönmesi yer alır. Bebeklerin daha az kaşık yapması, halsizlik, beslenmede azalma gibi belirtiler de sarılıktan kaynaklanabilir.

Doğumdan sonraki ilk hafta içerisinde görülen sarılık genellikle kendi kendine geçer, ancak hafif durumlar da olsa doktor kontrolünde takip edilmesi gerekir. Tedavi yöntemleri arasında bebeğe özel bir ışık tedavisi uygulamak yer alır. Bu yöntemde, bebeğin cildine özel bir mavi ışık uygulanarak bilirubin maddesi vücuttan atılır.

Neonatal Akne

Neonatal akne, yeni doğan bebeklerde sıkça görülen bir cilt hastalığıdır. Genellikle hormonal değişimlere bağlı olarak ortaya çıkar ve bebeklerin yüzünde, boyunlarında ve vücutlarında küçük sivilce ve kızarıklıklar şeklinde görülebilir. Bu durum genellikle kendiliğinden geçer ve tedavi gerektirmez. Bebeğin cildini temiz ve kuru tutmak, cildi rahatsız edici kimyasal maddelerden korumak bu durumun iyileşmesine yardımcı olabilir. Ancak, bazı vakalarda doktorlar, topikal kremler, losyonlar, antibiyotikler veya diğer tedavileri önermektedir. Bebeğinizde cilt sorunları yaşıyorsanız, uzman bir doktora danışmanız önemlidir.

Çocukluk Dönemi Hastalıkları

Çocukluk dönemi, çocukların bağışıklık sistemi ve vücut yapılarının gelişimi nedeniyle bazı hastalıklara daha yatkın olduğu bir dönemdir. Bu dönemde sıkça görülen rahatsızlıklardan bazıları; bronşit, kızamık, suçiçeği ve kulak enfeksiyonlarıdır. Çocukluk hastalıkları arasında ateşli hastalıklar, sindirim sistemi rahatsızlıkları ve alerjik rahatsızlıklar da yer almaktadır.

Bazı çocuk hastalıkları doğal olarak iyileşirken bazıları tedavi gerektirebilir. Tedavi yöntemi hastalığın türüne, semptomlara ve çocuğun yaşına göre değişebilir. Bazı hastalıklar için antibiyotik gibi ilaçlar kullanılırken bazılarına reçetesiz satılan ilaçlar veya evde uygulanan tedaviler önerilebilir.

  • Kulak enfeksiyonları için soğuk ve sıcak uygulamalarıyla rahatlama sağlanabilir.
  • Ateşli hastalıkların semptomlarını hafifletmek için bol miktarda sıvı almak önemlidir.
  • Bronşit tedavisinde nefes açıcı öksürük kesici ilaçlar kullanılabilir.

Çocukluk dönemi hastalıklarının önemli bir kısmı, aşılar sayesinde önlenebilir. Kızamık, kızamıkçık, hepatit, polio ve pneumokok gibi çocukluk hastalıkları için çocuklara rutin aşılar uygulanmaktadır. Düzenli olarak yapılacak sağlık kontrolleri ve evde hijyenin sağlanması da hastalıkların önlenmesinde önemli bir rol oynar.

Ateşli Hastalıklar

Ateşli hastalıklar, vücudun savunma mekanizmaları tarafından tetiklenen ve vücudun ateş yükseltmesinin yanı sıra diğer semptomlara neden olan hastalıklardır. En yaygın ateşli hastalıklar arasında grip, soğuk algınlığı, bademcik iltihabı ve zatürre yer alır. Bu hastalıkların belirtileri arasında yüksek ateş, titreme, baş ağrısı, kas ağrısı, üşüme, terleme, öksürük, burun akıntısı ve boğaz ağrısı bulunur.

Ateşli hastalıkların tedavisi semptomlara yöneliktir. Özellikle çocuklar gibi riskli gruplarda, hastalığın nedeni bakteriyel enfeksiyon ise antibiyotikler kullanılabilir. Ancak ateşli hastalıklarda antibiyotiklerin kullanımı sınırlıdır. Ayrıca, bol sıvı tüketimi, yeterli uyku ve dinlenme, ateş düşürücü ilaçlar ve semptomları hafifletmek için diğer tedavi seçenekleri mevcuttur.

  • En sık görülen ateşli hastalıklar grip, soğuk algınlığı, bademcik iltihabı ve zatürre’dir.
  • Ateşli hastalıkların belirtileri arasında yüksek ateş, titreme, baş ağrısı ve kas ağrısı yer alır.
  • Tedavi semptomlara yöneliktir ve antibiyotikler yalnızca bakteriyel enfeksiyonların neden olduğu ateşli hastalıklarda kullanılabilir.
  • Diğer tedavi seçenekleri arasında bol sıvı tüketimi, yeterli uyku ve dinlenme, ateş düşürücü ilaçlar ve semptomları hafifletmek için ilaçlar yer alır.

Kızamık

Kızamık, özellikle çocukluk döneminde sık görülen bulaşıcı bir hastalıktır. En sık ateş, kuru öksürük, burun akıntısı ve kızarıklık olmak üzere bir dizi semptom gösterir. Hastalık, ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğinden, erken teşhis ve tedavi önemlidir. Ancak, her zaman tedavi mümkün olmayabilir, bu nedenle önleyici tedbirler de almak gerekir.

Kızamıklı kişilerin öksürmesi veya hapşırmasıyla virüs havada yayılabilir. Bu nedenle, aşı yöntemi ile kızamıktan korunmak mümkündür. Aşı, 1 yaşından büyük herkes için genellikle iki doz halinde yapılır. Aşılanma, toplumda Kızamık ve rubella virüslerinin yayılmasını önler.

  • Kızamık belirtileri:
    • Ateş
    • Kuru öksürük
    • Gözlerde kızarıklık ve hassasiyet
    • İç kısımların zarar görmesine bağlı göz yaşarması
    • Kişinin gözaltı bölgesinde beyaz benzeri V şeklinde lekeler
    • Ağızda beyaz noktacıklar veya lekeler
    • Yorgunluk
    • Kırmızı olmayan, kahverengi veya simetrik lekeler

Birçok insanın aşı olması, toplumda Kızamık ve rubella virüslerinin yayılmasını önler. Ancak, aşı olmayan kişilerde ve enfekte olanların tecrit edilmesinde fayda vardır. Zaten enfekte olan kişiler, diğer insanlarla temastan kaçınmalıdır. Hastalık belirtileri gösterenler, tıbbi yardım alınması için vakit kaybetmeden doktorlarına başvurmalıdırlar.

Kızamıkçık

Kızamıkçık, genellikle çocuklarda görülen bir viral enfeksiyon hastalığıdır. Belirtileri arasında ateş, boğaz ağrısı ve kızarıklık, baş ağrısı, yorgunluk ve kırmızı döküntüler yer almaktadır. Bu belirtiler genellikle 2-3 hafta içinde kaybolur. Ancak bazı durumlarda, kızamıkçığın ciddi komplikasyonları, özellikle ergenlerde ve yetişkinlerde görülebilir. Bu komplikasyonlar arasında artrit, ensefalit ve pankreatit yer almaktadır. Kızamıkçığa karşı en etkili korunma yöntemi aşıdır. Aşı, kızamık, kızamıkçık ve kabakulak gibi hastalıklara karşı koruma sağlar ve bebeklerin 12-15 ay arasında ilk dozunu almaları önerilir. İki doz aşının tamamlanması, ömür boyu koruma sağlar.

Üst Solunum Yolu Enfeksiyonları

Üst solunum yolu enfeksiyonları, soğuk algınlığı, grip gibi çeşitli hastalıkları içermektedir. Bu hastalıkların en sık görülen belirtileri burun akıntısı, hapşırma, aksırma, öksürük, boğaz ağrısı gibi solunum yolu ile ilgili organlarda meydana gelen değişimlerdir.

Soğuk algınlığı, genellikle burunda tıkanıklık, kortizol seviyesinde yükselme, artan mukus üretimi ile birlikte hapşırma, öksürük, boğaz ağrısı gibi belirtiler gösterir. Soğuk algınlığına neden olan en yaygın virüs, Rhinovirus olarak bilinir.

Grip ise soğuk algınlığına benzer belirtiler gösterir ancak daha ciddi bir hastalıktır. Belirtiler arasında ateş, titreme, kas ağrıları, mide bulantısı ve kusma gibi semptomlar da yer alabilir. Grip aynı zamanda, influenza A, influenza B gibi farklı virüslerin neden olduğu bir hastalıktır.

Üst solunum yolu enfeksiyonlarına karşı kullanılan tedaviler arasında doktor tarafından reçete edilen ilaçlar, boğaz spreyleri, burun damlaları yer alır. Ayrıca, bu enfeksiyonları önlemek için kişisel hijyen kurallarına uyulması önemlidir. Bu kurallar arasında düzenli el yıkama, sosyal mesafeyi koruma, hijyenik koşulların sağlanması ve aşılanma yer alır.

Bulaşıcı Hastalıklar

Bulaşıcı hastalıklar, özellikle çocuklar için büyük bir tehdit oluşturur. Bu hastalıklara karşı korunmak için, belirli önlemler alınmalıdır. Ellerin düzenli olarak yıkanması, aşıların düzenli olarak yapılması, maske kullanımı, hijyenik ortamlarda yaşamak ve enfeksiyonlu kişilerle teması engellemek bu önlemler arasındadır.

Ayrıca, çocukların elbise, havlu, oyuncak ve diğer eşyalarını ayrı tutmak ve düzenli olarak temizlemek de önemlidir. Bu sayede, bulaşıcı hastalıklara neden olan virüs ve bakterilerin yayılması engellenebilir.

  • Kırkıkık
  • Kızamık
  • Çiçek hastalığı
  • Uçuk
  • Grip
  • Hepatit A,B,C,D,E

Bunların yanı sıra, çocuğun sağlıklı bir diyet yapması ve düzenli olarak egzersiz yapması da bağışıklık sistemini güçlendirebilir. Böylece, bulaşıcı hastalıklara karşı daha dirençli hale gelebilir.

Genellikle, bulaşıcı hastalıkların tedavisi, semptomları hafifletmek ve virüs veya bakterileri yok etmek üzerine odaklanır. Ancak, bunlara karşı alınan koruyucu önlemler, hastalıkların yayılmasını engelleyebilir ve hızla kontrol altına almayı sağlayabilir.

Korunma Yöntemleri

Çocuk hastalıklarına karşı korunmak için, alınacak basit önlemler büyük önem taşır. Eller düzenli yıkanmalı, özellikle hasta insanlarla yakın temas edildiyse ya da hijyene dikkat edilmediği durumlarda. Ayrıca, aşı programlarına uyulmalıdır. Çocukluk çağında Kızamık, Kızamıkçık, Kabakulak ve Suçiçeği gibi önemli çocukluk hastalıklarından korunmak için, yasal zorunlu aşı programlarına göre aşılamalar yapılmalıdır.

Diğer bir önlem ise, hasta insanlarla yakın temastan kaçınmak ve el hijyenine özen göstermektir. Bulaşıcı hastalıklara yakalanma riski olan durumlarda uygulanacak en önemli yöntem de maske kullanımıdır. Toplu halde bulunulan ortamlarda veya hasta insanların yakın temasının zorunlu olduğu durumlarda mutlaka maske takılması gerekmektedir.

Yayılma Riski Yüksek Hastalıklar

Yayılma riski yüksek hastalıklar, ciddi sağlık sorunlarına yol açabilirler. Bu hastalıklar arasında Kovid-19 ve hepatit gibi bulaşıcı hastalıklar yer alır. Bu hastalıklardan korunmak için, sosyal mesafeye dikkat edilmesi, hijyen önlemlerinin alınması ve maske kullanımı oldukça önemlidir. Eller sık sık yıkanmalı ve dezenfekte edilmelidir. Ayrıca, aşıların yapılması da korunmada etkili bir yoldur. Kovid-19 salgınıyla birlikte, maske takmak, toplu alanlardan kaçınmak ve evde kalmak gibi önlemler alınarak hastalığın yayılımının önüne geçilmiştir.

Yorum yapın